Şerif Erol ile söyleşi

09.04.2022
A+
A-

Sinema ve dizi filmlerinde önemli olan yazılan hikaye veya senaryo ya daki karaktere uygun oyuncunun karakteri canlandırmasıdır. Sinema görsel sanat  olduğu için ilk önce o karakterin yapısına uygun bir oyuncu onu canlandırması hikayenin inandırıcılığı açısından gerçekçi olur.

İlk onu,  “Kadın” dizisinde terzi karakterini canlandırırken görmüştüm sonra bir çok dizide oynadığı gördüm. En son Camdaki Kız dizisinde emekli vali Adil bey karakterini başarı ile canlandırdı ve karakter 35. bölümde öldü. Şerif erol diziden ayrıldı.

Şerif Erol ile dünya tiyatrolar günü 27 mart’da bir etkinlikte tanışma ve kısa’da olsa roportaj yapma fırsatı yakaladım.

 

M.Haluk YALÇINKAYA : Ataköy lisesinde eğitim alırken, hocanıza kızıp Boğaziçi fizik bölümüne gittiğinizi, oradan da ekonomi bölümüne başladığınızı biliyorum peki tiyatroya başlama yolculuğunuz nasıl gelişti, sizi çocukken ateşleyen olay neydi?

Şerif Erol :   Bir akrabam çok güzel taklit yapardı, çok küçüktük, çok güzel taklit yapardı ve ailede herkesi çok güldürürdü. Ailenin ilgisini çekerdi. Ben de ailenin ilgisini çekebilmek için taklit yapmanın iyi bir yol olduğunu düşündüm. A baktım işte bunu yapıyorum, ediyorum. Orta okulda tiyatro klubüne girdim, lisede de tiyatro klubüne girdim ama hep burada işte taklit yapmak, komiklikler yapmak, şakalar yapmak hoşuma gidiyordu. Sonra üniversitede, Boğaziçi Üniversitesi’nde önce fizik sonra ekonomi bölümünü bitirdim. Boğaziçi Üniversitesinde, Tiyatro Klubü’nde çok uzun süre çalıştım. Tabii ki yani bu oyunculuk denen şeyin taklitle, komiklikle, şakayla çok alakası olmadığını, esas meselenin bir hikaye anlatmak olduğunu orada öğrendim ve işi daha ciddiye almaya başladım.

M.Haluk YALÇINKAYA : Peki Hocam ilk tiyatro oyununuz neydi?                                     Şerif Erol :    İlk tiyatro oyunum, Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları ile ilk sahneye çıktım, “Bulunmaz Fırsatlar” diye bir oyundu, ondan sonra şimdi tanınmış bir sinema eleştirmeni olan Mehmet Açar’ın yönettiği bir oyunda oynadık Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları’nda. İlk ikisi buydu öyle söyleyeyim.

M.Haluk YALÇINKAYA : Söyleşi de   tiyatro ile sinema arasındaki farkı genel olarak anlattınız, peki sizin için tiyatro ile sinema arasındaki benzerlik ya da fark, nasıl yorumlarsınız?                                                                                                              Şerif Erol :   Şöyle temel bir fark var; tiyatro oyunu çizgisel bir süreçtir, başlarsınız ve bitirirsiniz, çizgisel bir süreçtir. Sinema çalışması öyle değildir, sinema çok parçalı bir çalışmadır, sonunda seyrettiğiniz bir şeyi başta çekebilirsiniz, başta seyrettiğiniz bir şeyi sonda çekebilirsiniz. Sıra yoktur, dolayısıyla siz o duygu çizgisini kafanızda tutmak ve ona göre hazırlanmak zorundasınız. Tiyatroda oyun başladıktan sonra sahnede seyirciyle siz karşı karşıya kalırsınız ama sinemada kamera, ışık, açı gibi sayısız değişken vardır ve bunlar çoğu zaman çok önceliklidir, kontrol her zaman sizde değildir. Kameraya göre durmak gerekir, ışığa göre durmak gerekir, kameranın yeri değiştiğinde biraz önceki yerinizde duramayabileceğinizi görürsünüz çünkü aldatır sizi, gibi. Sinema böyle bir çalışmadır.  Öbürü çok içinde olduğunuz çizgisel bir çalışmadır.

M.Haluk YALÇINKAYA : Peki Hocam sinemaya, çeşitli rollerde oynadınız sinemada, dizilerde televizyonda, çeşitli rollerdesiniz peki hedefinize şöyle bir, genelde sakin bir rol, mizacınızdan dolayı herhalde sakin rollerde ben denk geldim ya da hepsi öyle mi bilmiyorum tam olarak. Peki hedefinizde değişik bir rol var mı?

Şerif Erol :    Her zaman

M.Haluk YALÇINKAYA : Şöyle bir rolde oynamak isterdim dediğiniz bir rol var mı peki?

Şerif Erol :    Şöyle bir rol diye bir şey hiçbir zaman yok çünkü bütün iyi yazılmış roller insanda oynama isteği yaratır, o şaşmaz. Özellikle aklıma gelen bir şey yok. Ama tabi olabildiğince farklı şeyler yapmaya çalışmak isterim.

M.Haluk YALÇINKAYA : Peki en beğendiğiniz yönetmen ve oyuncu, genel olarak Türkiye veya dünyada?

Şerif Erol :   Meryl Streep’i çok beğeniyorum oyuncu olarak, yönetmen aklıma şu an gelmedi. Bir de film olarak, 21 Gram.

M.Haluk YALÇINKAYA : Evet. Peki Hocam sette ya da sinemada başınıza gelen en ilginç, unutamayacağınız bir olay var mı?

Şerif Erol :    Yok. Çalışıp gidiyoruz.

M.Haluk YALÇINKAYA : Bu söyleşi için teşekkür ederim.

Şerif Erol :   Çok teşekkür ederim.

 

Şerif Erol’un sanat’ta bakış açısı ile sinema, tiyatro sanatına verdiği emeklerden dolayı kutlarım. Hocam sizi yeni film, dizi film ve tiyatrolarda görmek dileği ile takipteyim. İyi Seyirler.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.