Teras Sineması’ndan Adana Film Festivali’ne

22.08.2025
A+
A-

Adana, köklü sinema geçmişi ve yetiştirdiği sanatçılarla, Türkiye’de sinema tutkusunun en yoğun hissedildiği şehirlerden biridir. Adana ilinin sinemaya verdiği önem ve katkılar yadsınamaz.

Adana’nın bilinen en eski sinema salonlarından biri olan “Türkocağı Sineması”, şehrin ilk önemli sinema mekânlarından biri olarak anılır.

1931 yılında yayımlanan bir satış ilanında, Kuruköprü civarındaki bu salonun teknik donanımıyla tanıtıldığı görülmektedir. Bu da onun, dönemin modern ve köklü salonlarından biri olduğunu gösterir.

Ayrıca Adana’nın bilinen en eski yazlık sineması olarak kayıtlarda geçen “Teras Sineması”, 1900’lerin başına kadar uzanan tarihiyle dikkat çeker.

İlk sinema salonu yazlık sinema bağlamında ele alındığında “Teras Sineması”, kapalı salon açısından ise “Türkocağı Sineması” en eski örnekler arasında yer alır. Ne yazık ki bu salonları kimin kurduğu hakkında kesin bilgi bulunmamaktadır.

Adana’nın sinema tutkusuyla dolup taşan kenti, “32. Adana Altın Koza Film Festivali” ile “22–28 Eylül 2025” tarihleri arasında bir kez daha sinemaseverlere kapılarını aralıyor.

Türkiye’nin en köklü ve prestijli film festivallerinden biri olan Altın Koza, Adana Büyükşehir Belediyesi ve festivalin onursal başkanı Zeydan Karalar’ın ev sahipliğinde gerçekleşecek.

Yarışmalara katılmak isteyenler için heyecan şimdiden artmış durumda.

Ulusal Uzun Metraj, Ulusal Belgesel, *Ulusal Kısa Film, Öğrenci Kısa Film, Uluslararası Kısa Film ve geçen yıl ilk kez eklenen Edebiyat Uyarlaması Uzun Metraj Senaryo yarışmalarına başvurular başlamış durumda.

Başvurular, 17 Ağustos 2025 Pazar günü saat 23.59’a kadar festivalin resmi web sitesi aracılığıyla yapılabilecek.

İyi seyirler!

Mardin’de Sinema Tutkusu 

Sinema sanatı ile ilgilenen herkesin, sinema sanatı kattığı değer, değerler vardır. Benim için ise önemli olan, sinema sanatına katkı sağlayanları araştırmak, yazmak ve dikkat çekmektir.

Türk sinema dilinin yol kat etmesi için, herkesin derdini anlatabileceği filmler yapması, eserler vermesinden geçer.

Uzun zamandır takip ettiğim Mardin Film Festivali’nin benim için bu sene ayrı bir önemi var.

Binlerce yıllık tarih kokan, taş sokakları ve kadim kültürüyle Anadolu’nun nadide şehirlerinden biri olan bu şehirde yeni sinemacıların çıkması, sinema dilimize katkısı çok önemli.

Tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Mardin, farklı dillerin, kültürlerin ve hikâyelerin buluştuğu bir mozaik. İşte tam da bu zengin kültürel yapısı, sinemaya ayrı bir anlam katıyor.

2025 yılında üçüncüsü düzenlenecek olan Mardin Uluslararası Film Festivali, 18-21 Ekim 2025 tarihleri arasında gerçekleşecek. Festivali uzun zamandır takip ettiğimi söyledim ama bu sene festival koordinatörlüğüne, uzun zaman Malatya Film Festivali koordinatörlüğü yapan yönetmen Haydar Işık’ın gelmesi beni sevindirdi. Vizyonu ve sinema sanatına bakış açısı, festivali özelleştireceği hemen belli oldu.

Festival, “Kültür Yolu Festivali” kapsamında, Mardin’in büyülü atmosferinde hem ulusal hem uluslararası birçok kısa ve uzun metraj filmi sinemaseverlerle buluşturacak. Yaklaşık 1.500 filmin başvurması dikkate değer. Bu yılki festivalde, sinema, edebiyat, müzik ve görsel sanatlar alanlarından seçkin isimler jüri olarak görev yapacak.

Bu sene festival yoğun geçeceğe benziyor; film gösterimleri, atölyeler, söyleşiler ve özel etkinliklerle Mardin’in tarihini, kültürünü ve sinema sevgisini bir araya getiriyor. Oyuncular Ali Sürmeli, Demet Şener, Saruhan Hünel ve Seçkin Piriler gibi tanınmış isimlerin de katılacağı oldukça heyecan verici.

Mardin Uluslararası Film Festivali, “Güneydoğu’nun sinema ışığına açılan kapısı” olarak anılıyor. Bu festivalle, bölgenin farklı renkleri, dilleri ve hikâyeleri bir araya gelirken, Mardin’in tarihi dokusu da sinemanın evrensel diliyle buluşuyor.

Sinema ve tarih burada el ele yürüyor; Mardin, sadece seyretmekle kalmayıp, her bir filmle yeniden hayat buluyor.

İyi seyirler…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.