Thomas Mann -26

27.06.2022
A+
A-

Eserinin merkezine, geçimini deniz mühendisliğiyle sağlayan bir karakter oturtan Mann, sayfalarında mühendislik literatürüne ait terimleri ağırlamayı da ihmal etmemiştir. Onlardan biri grafostatiktir.

Artık tercih edilmeyen bir metodun karşılığı olan grafostatik, vektörel yollarla statik problem çözmek için kullanılmıştır.

Cismi katalize eden kuvvetlerin grafik düzlemde ve şiddetleriyle orantılı uzaklıkta vektörlerle gösterilmesi ve sonra geometrik bağlantıların kullanılmasıyla bir takım sonuçlar bulunmasına dayanan bu yöntemden Mann, eserinde, sorunlarla cedelleşmenin birden fazla yöntemi olduğunu göstermek için yararlanmıştır.

Vergilius’laAntikite’ye uzanan Mann,Decameron adlı eseri yüzyıllar sonrasına ulaşan Boccacio’nun üzerindeki ölü toprağını da temizlemiştir.

Nesir ile düzyazı arasındaki nüansa asırlar öncesinden dikkat çeken, hikâye türünün zeminini hazırlayan bu eser, sözlü kültürü baş tacı etmesiyle de farklı bir yerde durmaktadır.

Önadı Giovanni’yle değil, sadece soyismiyle bilinen edebiyatçı hümanizmle özdeşleştirilmiştir.

Realizmi duygudan değil, histen ilham alarak konumlandıran Boccacio’nun Decameron’u; türleri, akımları ayrı başlıklar altında değerlendirmenin gereksizliğinin altını, sözü edilen akımları gün yüzüne çıkaranlardan önce çizerken, HaroldBloom’un gündeme getirip tartışmaya açtığı kanon kavramına da Bloom’dan önce itiraz etmiştir.

Mann, dirseğini roman yazmak için çürütse de, türler arasında gerçekleşen seyahate sempatiyle yaklaşan, herhangi bir akıma kendisini bağlamayan bir yazar olduğu için Boccacio’nun ruhunu şenlendirmiştir.

Dante’yi, kendisinden önce doğan ve ölen GiosuèCarducci’ye, Divina Commedia’yı yirminci yüzyıla taşıdığı için bağlayan Mann, ömrünü Eski Yunan Tanrılarıyla savaşmaya veren Prometheus’u da Yunan bağımsızlık savaşını ayrıntılandırırken eserine buyur etmiştir.

Mitolojinin vazgeçilmezi olduğunu, Yunan bağımsızlık savaşı öncesinde ve sonrasında yaşananları Tantalos’un Çilesi motifiyle ilişkilendirerek belgeleyen Mann, imparatorlukların içinden ulus devletlerin çıkmasından rahatsız olduğunu da gizlememiştir.

Frgiya krallarından biri, Pelops ve Niobe’nin babası olan Tantalos, Yunan mitolojisine göre de Zeus’la Pluto’nun oğludur.

Tanrıların hoşgörüsünü kötüye kullandığı için cezalandırılan bu kralı çağrıştıran çilenin sona ermediğini, eziyetin bir dönemle sınırlandırılamayacağını hatırlatmıştır.

Fransız İhtilali’nin ardından hızlanan milliyetçilik hareketlerini engellemek için elinden gelenin fazlasını yerine getiren KlemensvonMetternich’le ortak paydada buluşan Mann, Gorki’nin kulaklarını da, eserine, Dağıstan ve dolaylarının atmosferini nüfuz ettirerek çınlatmıştır. Hatırlanacağı gibi Gorki, propagandist olsun, olmasın eserlerinde bu coğrafyaya direksiyon kırmıştır. Mann da bunu bildiği için Gorki, adıyla olmasa da dolaylı bir şekilde Mann’ın kurguladığı sahneye çıkmıştır.

Müziğin; zamanı ve insanı uyandırma, zamanın akışına, çok özel ve hayat dolu ölçü sayesinde canlılık, ruh ve değer kazandırma, uyuşturma gibi işlevlerinin olduğunu karakterlerine söyleten, netameliliğini ve siyasi yönden sakıncalı olmasını da  esgeçtirmeyerek, otoriter hatta totaliter dilin şekillendirilmesinde başrolü üstlenebileceğini ima eden Mann; Georges Bizet’nin Carmen’ine bu cümlelerini somutlaştırmak için eserinde yer vermiştir.

 

 

 

 

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.