ÜTOPİK GÜÇLER ELİNİZİ SANATÇILARDAN ÇEKİN!

Osmangazi Metro İstasyonu’nda, müzik icra ederek geçimini sağlamaya çalışan bir grup gencin uğradığı saldırıyı dehşet içinde izledim. Hepimiz yollarda ve dahi metroda müzikle uğraşan sanatçılara denk gelmişizdir. Her zaman özgüvenlerine ve topluma öncü davranışlarına hayran kalmış, yoğun bir günde olsam dahi şöyle bir durup dinlemişimdir. Benim gibi sanatla haşır neşir olmayı sevenlerin olduğuna da eminim. Fakat günümüz Türkiye’sinde sanat vizyonuna sahip kitle azınlık haline dönüşmüş durumda… Bunun sebebi elbette ki değersiz görülen sanat politikaları.

Seçim üstü görüşlerini ‘’özgürce’’ve ‘’hukuktan korkmadan’’ ifade eden radikal güruhlara; sanatçıların darp edilmesi şaşırtıcı gelmeyebilir, hatta ‘’Zaten metroda kuru gürültü yapıyorlar’’ diye düşünüp, darpçıları haklı görenler bile olabilir. Bunun sebebini yine sanatla eğitilmeyen bir toplum oluşumuza bağlıyorum. Sonuç olarak bugün biz, sanatçısına istihdam sağlayamayan, saygı göstermeyen, yoksulluk intiharına mecbur bırakan, can güvenliğini koruyamayan bir ülke haline geldik. Yanlış ve eksik politikalar sonucu meydana gelen çarpıklığı düşününce aklıma Atatürk’ün sözü geliyor.  ‘’Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur. Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.’’

2010 yılından itibaren yanlış uygulanan kültür ve sanat politikaları, bu sözün doğruluğunu acı bir şekilde kanıtladı. Ülkemiz; inanılan ‘’Ütopik Güçler’’ tarafından düşünmeyen, üretmeyen ve gelişmeyen bir yapıya mecbur bırakılmak istense de sanatın ve sanatçının şiddetle susturulamayacağını idrak etmelidirler. Nefret ve şiddet eylemlerini yine sanatla ve sanatçıyla aşabileceğimiz görünen bir gerçek. Unutmayalım ki son 20 yıla kadar Türk Milleti’nin tarihi sanat ve bilim üzerine yazılmaktaydı.