Tiroidde cerrahi kararını belirleyen 3 kritik etken
Op. Dr. Nuray Çolapkulu Akgül, tiroid nodüllerinin büyük çoğunluğunun iyi huylu olduğunu ancak hızlı büyüme ve baskı yapma durumlarında cerrahi müdahalenin gerekebileceğini belirtti.
İyi huylu tiroit hastalıkları hakkında bilgi veren VM Medical Park Gebze Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Nuray Çolapkulu Akgül, guatr, tiroid nodülleri ve Hashimoto tiroiditinin toplumda en sık karşılaşılan tiroid sorunları arasında yer aldığını belirtti. Nodüllerin erişkinlerin yaklaşık yüzde 30-50’sinde görülebileceğine dikkat çeken Akgül, “Bu nodüllerin büyük çoğunluğu iyi huyludur ve düzenli kontrollerle güvenle takip edilebilir” dedi.
“Hızlı büyüyen nodüllerde cerrahi tercih edilebilir”
Tiroit hastalıklarında hangi durumlarda ameliyat gerektiğini açıklayan Akgül, “Nodülün hızlı büyümesi, nefes borusu veya yemek borusuna baskı yapması, ince iğne biyopsisinin şüpheli sonuç vermesi cerrahi için en önemli nedenlerdir. Ayrıca halk arasında ‘zehirli guatr’ olarak bilinen aşırı hormon üreten nodüllerde de cerrahi tercih edilebilir” diye konuştu.
“Boyut, hız ve şikayetler cerrahi kararı etkiliyor”
Cerrahi kararında birçok kriterin birlikte değerlendirildiğini söyleyen Op. Dr. Çolapkulu Akgül, “Nodülün boyutu, büyüme hızı ve ultrason görüntüsünde riskli bulgular olup olmadığı mutlaka incelenir. Hastanın nefes darlığı, boğazda baskı hissi veya ses kısıklığı gibi şikayetlerinin artması da ameliyat gündeme getiren durumlardır” şeklinde konuştu.
Akgül, tanı sürecinde öncelikle ultrasonla nodülün yapısının değerlendirildiğini, ardından hormon testlerinin yapıldığını kaydetti.
Şüpheli durumlarda ince iğne biyopsisi ile nodülün yapısının netleştirildiğini anlatan Akgül, cerrahi kararında nodülün boyutu, büyüme hızı ve hastada oluşturduğu nefes darlığı, ses kısıklığı gibi şikayetlerin etkili olduğunu vurguladı.
“Cerrahi sonrasında yaşam kalitesi normal seyreder”
Tiroit ameliyatı sonrası sürece değinen Akgül, “Tiroit dokusunun büyük kısmı alındığında hormon ilaçla dışarıdan verilir. Hasta ilacını düzenli kullandığında yaşam kalitesi tamamen normal şekilde devam eder. Bazı nodüller yıllarca stabil kalabilir. Ancak bazı nodüller zamanla büyüyerek nefes borusuna baskı yapabilir. Çok büyük nodüllerde biyopsi güvenilirliği azalabildiği için riskli durumların gözden kaçması da mümkündür” uyarısında bulundu.
Hastaların ameliyat öncesinde hazırlıklarını yapmasının önemli olduğunu belirten Akgül, “Kullanılan ilaçların cerraha bildirilmesi, kan sulandırıcıların doktor kontrolünde kesilmesi ve sigaranın bırakılması iyileşmeyi hızlandırır” dedi.
“Ameliyat sonrası takip önemli”
Tiroit cerrahisi sonrası kontrol sürecinden de bahseden Akgül, “Önce yara iyileşmesi ve ses teli fonksiyonları değerlendirilir. Ardından hormon düzeylerine bakılarak ilaç dozu ayarlanır. Genellikle 6 ay ve 1 yıllık aralıklarla kontrol yeterlidir” açıklamasında bulundu.
