İkili ilişkilerde tahammülü artırmak: Birlikte kalabilmenin görünmez gücü

29.09.2025
A+
A-

İlişkiler hayatımızın en büyük aynalarıdır. Kendimizi en çok, en yakınımızdakilerde görürüz: eşimizde, çocuğumuzda, anne babamızda. Bazen bu ayna bize sevgi ve güven gösterir, bazen de öfkemizi, sabırsızlığımızı ve tahammül sınırlarımızı… Tahammül çoğu zaman sessizce katlanmak sanılır. Oysa gerçek tahammül, karşı tarafın farklılığına saygı duymak ve onunla birlikte kalabilmeyi sürdürebilmektir.

EVLİLİKTE TAHAMMÜL: HAKLI OLMAK MI, BİRLİKTE KALMAK MI?

Çiftler evliliğe büyük bir sevgiyle başlar. Ancak zamanla farklılıklar belirginleşir. Biri hızlı çözümler isterken diğeri zamana yaymayı seçebilir. Biri konuşmak isterken diğeri susmayı tercih edebilir. İşte tam da burada tahammül sınavı başlar.

Tahammül, karşımızdakini değiştirmeye çalışmadan kabul edebilme gücüdür. “Haklı mıyım?” yerine “İlişkimiz bu tartışmadan nasıl çıkar?” diye sormak, evliliğin ömrünü uzatır. Unutmayalım: Tahammül, sevgiyi sessizleştiren bir şey değil, sevgiyi koruyan bir nefes aralığıdır.

ANNE-ÇOCUK İLİŞKİSİNDE TAHAMMÜL: SABIR, SEVGİNİN GİZLİ DİLİ

Çocuk büyütmek, belki de hayattaki en büyük tahammül sınavıdır. Defalarca sorulan sorular, bitmeyen meraklar, yemek seçmeler, öfke nöbetleri… Çocuğun davranışları, anne için kimi zaman yorucu olabilir. Ancak çocuk, bunları bilerek yapmaz; gelişim sürecinin doğal bir parçasıdır.

Bir annenin çocuğuna “Şu an kızgınsın, fark ediyorum” diyebilmesi hem çocuğun duygusunu anlamasına yardım eder hem de annenin içsel tahammülünü güçlendirir. Tahammül, çocuğun anlaşıldığını hissetmesiyle beslenir. Çünkü anlaşıldığını hisseden çocuk daha az çatışır, daha çok işbirliği yapar.

BABA-ÇOCUK İLİŞKİSİNDE TAHAMMÜL: OYUNUN GÜCÜ

Babalar için tahammül, çoğu zaman oyunda sınanır. İşten yorgun gelmiş bir babanın defalarca aynı oyunu oynaması kolay değildir. Ancak çocuğun dünyasında oyun, sadece eğlence değil; bağ kurmanın, sevgiyi hissetmenin ve öğrenmenin yoludur.

Bir baba için 10 dakikalık kaliteli oyun, çocuğun ruhunda saatlerce süren bir güven duygusu bırakabilir. Çocuğun tekrar isteğine tahammül edebilmek, aslında babanın da sabır kaslarını güçlendirir. Çünkü tahammül, yalnızca çocuğa değil, ebeveynin kendi içsel gücüne de hizmet eder.

KUŞAKLAR ARASI TAHAMMÜL: ANNE-BABA VE YETİŞKİN ÇOCUK

Çatışmalar yalnızca küçük çocuklarla yaşanmaz. Yetişkin çocuklarla anne-baba arasındaki fikir ayrılıkları da tahammül sınırlarını zorlar. Farklı değerler, farklı öncelikler, farklı hayat tarzları… Bir neslin “doğru” dediğine diğer nesil “gereksiz” diyebilir.

Tahammül burada köprü işlevi görür. Dinlemek, yargılamamak, karşı tarafın bakış açısına yer açmak kuşaklar arası çatışmaları yumuşatır. Çünkü bazen en büyük hediye, haklı çıkmak değil, ilişkide kalabilmektir.

PARTNER İLİŞKİLERİNDE TAHAMMÜL: FIRTINADA SAKİN KALMAK

Romantik ilişkilerde tahammül, tartışma anlarında en çok sınanır. Bir taraf hemen çözüm isterken diğeri zamana ihtiyaç duyar. Bazen de suskunluk, diğerinin öfkesini daha da büyütür. Bu noktada tahammül, kavganın ortasında nefes alabilme yeteneğidir.

Bazen tartışmayı kazanmak yerine, “İlişkimiz bundan nasıl etkilenir?” sorusunu sormak gerekir. Tahammül, ilişkide güven duygusunu ayakta tutar. Çünkü güvenin olmadığı yerde sevgi de uzun süre yaşayamaz.

AİLE ÜÇGENİNDE TAHAMMÜL: GÖRÜNMEYEN DENGE

Anne, baba ve çocuk arasındaki üçgen ilişkide tahammül belki de en kritik unsurdur. Çocuk bazen anneye daha yakın olur, babaya mesafe koyar ya da tam tersi. Bu durumda ebeveynlerin birbirine tahammülü, çocuğun ruhsal iklimini belirler.

Anne ile baba birbirine tahammül edebildiğinde çocuk kendini güvende hisseder. Ebeveynlerin küçük çatışmalarını bile nasıl yönettiği, çocuğun ilerideki ilişkilerinde sabrı ve anlayışı nasıl kullanacağını şekillendirir.

TAHAMMÜL BİR KAS GİBİDİR

Tahammül doğuştan gelen bir özellik değil, geliştirilebilir bir beceridir. Üzerinde çalıştıkça güçlenen, esneyen ve büyüyen bir kas gibidir. Küçük anlarda gösterilen sabır, büyük fırtınalara hazırlık yapar.

Unutmayalım: Tahammül, sessizce içten içe katlanmak değil, anlayarak birlikte kalabilmektir. Karşımızdakine “Sen böylesin ve ben seninle kalmaya devam ediyorum” diyebilmektir. İlişkilerdeki asıl bağ, işte bu anlayışla kurulur.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.