İran ve Avrupa ülkeleri İstanbul’da buluşuyor

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, İran ile Almanya, Fransa ve İngiltere arasında yürütülecek yeni nükleer müzakere turunun cuma günü İstanbul’da yapılacağını belirterek, görüşmelerde İran’ın nükleer programı ve yaptırımların kaldırılmasının ele alınacağını söyledi.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, düzenlediği basın toplantısında, İran ile Almanya, Fransa ve İngiltere arasında yürütülecek olan yeni müzakere turu ile muhtemel tetik mekanizması tehdidine ilişkin açıklamalarda bulundu. Bekayi, “İran ile üç Avrupa ülkesi arasındaki görüşmeler, dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde cuma günü İstanbul’da gerçekleştirilecek. Görüşmelerde, İran’ın nükleer programı ve yaptırımların kaldırılması konuları ele alınacak” ifadelerini kullandı.
İstanbul’da düzenlenecek toplantının İran tarafından taleplerin ön planda tutulduğu bir oturum olacağını belirten Bekayi, “Kesinlikle taleplerimizi ciddiyetle dile getireceğiz. Avrupa ülkeleri, İsrail ve ABD’nin askeri saldırıları sırasında benimsedikleri yanlış tutumlar nedeniyle hesap vermelidir. Bu üç ülke, 2231 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararını oybirliğiyle kabul eden Nükleer Anlaşma tarafları olarak hukuki ve yasal sorumluluk taşıyordu. Ancak bu sorumluluğu yerine getirmediler. Aksine, yaptıkları bazı açıklamalarla ABD ve İsrail’i destekleyici ve bu saldırıları meşrulaştırmaya yönelik tavırlar sergilediler” dedi.
“Batı’nın taleplerinde samimiyet yok”
Avrupa ve ABD’nin İran’a yönelik anlaşma baskılarına tepki gösteren Bekayi, bu taleplerde samimiyet, ciddiyet ve iyi niyet görmediklerini vurguladı. Bekayi, “Avrupa ülkeleri ve ABD’nin İran halkına karşı çok büyük bir borcu var. Çünkü biz son 20 yıldır sürekli olarak diplomasi, diyalog ve müzakere çabası içindeyiz. Eğer adil bir değerlendirme yaparlarsa, İran halkına teşekkür etmeleri gerekir. Zira tüm verdikleri sözleri yerine getirmemelerine rağmen, İran hala büyük bir sorumlulukla bu süreci ciddiyetle ele almaya hazır olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
“Barış çağrısı ile saldırı yan yana duramaz”
Batılı ülkelerin çelişkili tutumlarını da eleştiren Bekayi, “Diplomatik bir sürecin ortasında bir millete askeri saldırı düzenleyip ardından barış ve diyalog çağrısı yapamazsınız. Bu artık sadece bir çelişki değil, büyük bir tutarsızlıktır. Bir diyaloğun samimi olabilmesi için karşı tarafın ciddi olduğunu ortalama zekaya sahip bir insanın bile anlayabilmesi gerekir. Ne yazık ki durum böyle olmadı. Aksine karşı taraf diyaloğu sadece kendi savaş yanlısı politikalarını ilerletmek için bir araç olarak kullanıyor” ifadelerini kullandı.
“Tetik mekanizmasına karşı Rusya ve Çin’le yakın temas halindeyiz”
Muhtemel bir tetik mekanizması tehdidine ilişkin değerlendirmede bulunan Bekayi, “Rusya ve Çin hem Nükleer Anlaşma’nın tarafı hem de BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesidir. Güvenlik Konseyi’ndeki her süreçte etkili rol oynayabilirler. Bu ülkelerle benzer tutumlara sahibiz ve aramızda iyi ilişkiler bulunmaktadır” şeklinde konuştu.
“İran, Çin ve Rusya yarın bir araya gelecek”
Son bir yılda tetik mekanizmasına ilişkin Rusya ve Çin ile birçok görüşme gerçekleştirdiklerini hatırlatan Bekayi, “Yarın Tahran’da, Rusya ve Çin ile genel müdürler düzeyinde üçlü bir toplantı gerçekleştirilecek. Görüşmelerde nükleer meseleler ele alınacak ve doğal olarak tetik mekanizması da gündeme gelecektir. Bu sürecin nasıl engellenebileceği ya da muhtemel etkilerinin nasıl azaltılabileceği konusunda söz konusu ülkelerle istişarelerde bulunacağız. Hukuki, ahlaki ve siyasi açıdan bakıldığında ise, nükleer anlaşma kapsamında kaldırılmış yaptırımların yeniden devreye sokulması için hiçbir mantıklı ya da hukuki dayanak bulunmamaktadır” dedi.
“Mevcut şartlarda ABD ile görüşme planımız yok”
ABD ile muhtemel bir müzakereye ilişkin de değerlendirmede bulunan Bekayi, “Mevcut şartlarda ABD ile herhangi bir görüşme planımız yok. Diplomasi, milletin haklarını savunmak için bir araçtır. Ne zaman bu araçla halkımızın haklarını elde edebileceğimize inanırsak, tereddüt etmeden kullanırız” ifadelerini kullandı.