Nerede o eski Ramazanlar…?

06.03.2024
A+
A-

11 ayın sultanı olan ramazan ayına yaklaştık. Ramazan ayı ve onun simgesi olan oruç süreci, manevi bir iyileştirici ve mükemmel bir iç doktor vazifesi de gördüğü için sağlığı her alanda olumlu yönde etkiler. Bu ay kendimizle daha sık baş başa kalma, samimi iç hesaplaşmalar yapma, yanlışlarımızdan vazgeçip fazlalıklarımızdan kurtulma, güzel yanlarımızı çoğaltıp çirkin yanlarımızdan arınmak için önemli bir fırsattır.  Eskiden “Ramazan” dendiğinde akla samimi iftar sofraları, yapılması büyük maharet gerektiren mahyalar, geceleri dolup taşan camilerde kılınan teravihler, sonraki devirlerde de Karagöz – Hacivat eğlenceleri ve meddahlar gibi ramazanla ilgili geleneksel kavramlar gelir. Sahurda cama çıkıp davulcunun söylediği manileri dinlerdik. Dualar okunur sevinçle sahur hazırlıkları yapardık. İftar için her gün başka komşuyu ya biz davet ederdik yada davet edilirdik…

Günümüze bakıyorum da; sahurda  davulcular mani söylemiyor hatta geçmiyorlar bile camdan ezan sesi yerine televizyona bakıyoruz…

İftar yemeklerini neredeyse konuk çağırmadan yapıyoruz. Sahura davulcu yerine cep telefonunun alarmı ile kalkıyoruz..

Artık Ramazan ayının özündeki ruhu hissetmiyoruz..

İnsanların Ramazan ayına saygısı gittikçe azalıyor. Önceden oruçlu olmadığımız zamanlar çekinip rahatsız etmemek adına toplumda oruçluymuş gibi davranırdık fakat görüyorum ki artık oruçlu olan insanlar oruçsuzlar yargılamasın diye daha çekingen hale gelmiş durumda…

Oruç tutmayanların, oruçlulara olan saygısı bitmiş, dönüp baktığımda geçmişi özlediğim doğrudur… Geçmişi değil de saygıyı özlemek de denilebilir.

Düşünüyorum da gelecek nesile nasıl bir dünya bırakıyoruz?

“Ramazan” deyince akıllara ne gelecek ve ne sergileyecekler, anlayacaklar mı?

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.