Sessiz kahramanların yükselen sesi
Bugün takvimler 1 Mayıs’ı gösteriyor. Meydanlar coşkuyla dolup taşıyor, sloganlar yükseliyor. Ancak bu gürültünün ötesinde, her gün alın teri döken, çoğu zaman görünmeyen, sesi pek duyulmayan milyonlarca emekçi var. İşte bu 1 Mayıs, biraz da o sessiz kahramanlara kulak verme günü olmalı.
İstanbul’un kalabalık sokaklarında koşturan kuryeler, Bursa da ve Bursa gibi bir çok sanayi bölgelerinde makinelerle bütünleşen işçiler, tarlada güneşin altında ter döken çiftçiler, evlerde çocuklara ve yaşlılara bakan bakıcılar, online platformlarda var olmaya çalışan serbest çalışanlar… Onlar, modern toplumun görünmez omurgası. Ekonominin çarklarını döndüren, hayatın akışını sağlayan, ancak çoğu zaman hak ettikleri değeri görmeyenler.
Sadece fabrikalarda çalışan işçilerin değil, her türlü emekçinin haklarını savunmak, onların sesini duyurmak gerekiyor. Adil ücret, insanca çalışma koşulları, sosyal güvenlik ve örgütlenme özgürlüğü, artık sadece geleneksel işçi sınıfının değil, tüm emekçilerin ortak talebi olmalı.
Bugün, o sessiz kahramanların emeğine saygı gösterme, onların yaşadığı zorluklara dikkat çekme ve daha adil bir çalışma yaşamı için birlikte mücadele etme günü. Onların yükselen sesi, geleceğin emek dünyasına şekil verecek en güçlü melodi olacak. Unutmayalım ki, güçlü bir toplum ancak emeğin değerini bilen ve emekçinin hakkını gözeten bir anlayışla inşa edilebilir. 1 Mayıs, bu anlayışı yeniden hatırlamak ve güçlendirmek için bir fırsat. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun.